Merhabalar,
Güzel yeni bir hafta diliyorum..
Sevgili Tüm arkadaşlarıma...
2013 yılının en son ve 2014 yılının ilk kitabını okudum bitirdim..
Öncelikle belirtmeliyim..
Varan Biiiiir...:))
Jose Saramago çok çok sevdiğim bir yazardır.. Daha önce İsa'ya göre ikinci İncil ve Kabil isimli kitaplarını okumuş bayılmıştım..
Sevgili güzel gelinimiz de öyle iyi biliyor ki zevkimi bana Jose Saramago'nun Ölüm bir Varmış Bir Yokmuş adlı kitabını hediye etmişti..
Araya hastalıklarım girdiği için okuma sürem uzadı ama sonunda bitirdim...
ARKA KAPAK:
Adı bilinmeyen bir ülkede dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir.
Ölüm o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer ve hiç kimse ölmez..
Bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayal kırıklığı ve kaosa bırakır..
İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir. ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen.
Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır..
Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla insanların arasına geri döner..
Kendi Düşüncelerime gelecek olursak:
Sözün bittiği yer..
Ölümün bu denli eğlenceli ve kişilik verilerek tanımlanması nasıl hoşuma gitti.
Bir de Saramago'nun üslubu kesinlikle çok farklı.
Cümleleri kullanımı, tanımlamalar, olayların akışı öyle heyecanlı öyle eğlenceli ve bir o kadar da düşündürücü ki anlatamam..
Biraz daha açıklarsam kitabı anlatmış olurum ki bunu hiç istemiyorum.
Kitabın gidişatı, ele alınan olay ve sonuç şaşırtıcı, düşündürücü, bomba etkisi...
Kitabın başlangıç ve bitiş cümlesi ise birbiriyle aynı..
ERTESİ GÜN HİÇ KİMSE ÖLMEDİ...
Yalnız cidden çok merak ettiğim birşey oldu kitabı okurken..
Sevgili üstad Saramago kendisi ölürken de ölümü bu şekilde algılayabilmiş midir...:)))
Gerçekten çok çok merak ettim.
Selam ve sevgilerimle..:))
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder